Çocuğun velayet hukukuna göre korunmasında nitelikli önlemlerin en şiddetlisi/genişi velayetin kaldırılması (TMK.m.348) olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Ana ve babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi diğer koşulları da varsa velâyetin kaldırılmasına sebebiyet verir. Velâyetin kaldırılmasına karar verebilmek için ana ya da babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi çocuğun temsil edilmesinde güçlük yaratmalıdır. Diğer bir ifadeyle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememe aynı zamanda çocukla ilgili gereken kararların alınmasını da engellemelidir. Aile mahkemesi tarafından ana ve babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi hallerinde velayetin kaldırılmasına karar verilebilmesi için çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılıyor olması gereklidir.
Aile mahkemesi tarafından verilecek kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. Velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi sebebiyle velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Bağımsız olarak açılan velayete ilişkin dava ve işlerde basit yargılama usulü uygulanır.
Temsil kayyımı atanabilmesi için TMK m.426 hükrnünde tahdidi olarak sayılan üç sebepten birisinin varlığı şarttır. Bu şartları şöyle sıralayabiliriz;
- Ergin kişi ivedi işini kendisi göremiyor ya da temsilci atayamıyorsa,
- Yasal temsilcinin menfaatiyle küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
- Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine engel varsa.
Hemen belirtmek gerekir ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu son kararlarında velayetin kaldırılması davalarında dava konusu çocuğun bir temsil kayyımı ile temsil edilmesini gerekli görmektedir.
Daha detaylı bilgi almak için Bursa Aile Hukuku Avukatı sayfamızı inceleyerek, yardım alabilirsiniz.